Çadırda Büyüyen Kadının İkazı
Meşhur âlimlerden Beyzavi, yıllarca medrese tahsili yaptıktan sonra yedi, sekiz cilt kitap yazar. Bu kitapları alarak hükümdarın huzuruna çıkmak üzere yola revan olur. Günlerce gittikten sonra, yolda rastladığı bir kabile reisinin çadırına misafir olur. Uzun bir ilmi sohbetten sonra kabile reisinin karısı:
– “Oğlum sen nereden gelip nereye gidiyorsun?” diye sorar. Gazi Beyzavi, Horasan’dan geldiğini, hükümdarın huzuruna çıkmak için yola koyulduğunu söyler. Daha sonra aralarında şöyle bir konuşma geçer:
– Şu kitapları yazdım bunları hükümdara gösterip biraz yardım ve ihsan isteyeceğim.
– Oğlum sen “Fatiha” suresini biliyor musun?
– Kitap yazan kimse ”Fatiha”yı bilmez mi?
– Öyle ise oku!
Beyzavi okurken dördüncü ayete geldiğinde kadın;
– Bunun manası nedir?
Diye sorar. Beyzavi; bu ayetin manası:
– “Yardımı, in’am ve ihsanı ancak senden isteriz”
Diye cevap verir. Kadın;
– Oğlum sen; ilmi, yüzünden okumuşsun. Keza kitapları da öyle. Yüce kitabımız; ”Her şeyi Allah’tan isteyin.” dediği halde sen, hükümdardan medet umuyorsun! Der.
Böylece Gazi Beyzavi, tekrar Horasan’a döndüğü zaman arkadaşlarına “yıllarca medrese tahsili yaptığım halde, çadırda büyüyen kadının seviyesine ulaşamamışım!” deyip yeniden ilmi-ü ledün (ilahi sırlara dair ilimlerin) tahsiline başlar ve meşhur tefsirini yazar.