Shadow

Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim ve 4+4+4

Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim ve 4+4+4

Sekiz yıllık Kesintisiz Eğitim tartışmalarının yapıldığı yıllarda Üniversite öğrencisiydim. 28 Şubat sürecinin dayatmasıyla çıkartılmış bir eğitim kanunu olduğunu herkes biliyor.

Emir almış bir onbaşı gibi hareket eden siyasi ekip, alelacele bir dayatmayla eğitimi, Kesintisiz sekiz yıla çıkarttılar. Hatta o dönemin siyasilerinden Mesut YILMAZ, “Siyasi hayatıma mal olsa bile ben bu kanunu çıkartacağım!” diyerek siyasi hayatını bitirdi. Keşke bu yanlış adım, sadece Mesut YILMAZ gibilerin siyasi hayatlarına mal olsaydı. Maalesef eğitimin ve geleceğimiz olan çocuklarında geleceğine mal oldu böylesi bir karar.

Yıllar içerisinde biz eğitimciler de alıştı okullarda ki bu ortama. Şuanda 6 yaşındaki çocuklarla 14 yaşında ki çocuklar aynı binalarda eğitim görüyor, aynı tuvaleti kullanıyor, aynı bahçelerde koşturuyor. Geçen yıl Karabük’te bir ilköğretim okulunu ziyaret etmiştim. İşim gereği yüzlerce farklı okulun içine girmiş olmanın etkisiyle, o okulda ki sessizlik ve sakinlik dikkatimi çekti. Küçük ve şirin bir okuldu. Okul yöneticisine okulda ki bu farklı havayı sorduğumda, “Türkiye’de sadece birinci kademe öğrencilerinin (1-2-3-4-5. sınıf) bulunduğu nadir okullardan birisinin kendi okulları olduğunu” söyledi. Yer ve bina şartları uygun olmadığı için, sadece ilköğretimin 5 sınıfı vardı okulda. Binada ki eğitim havasının nasıl değiştiğine, yeniden şahit oldum.

Eğitim ortamında ki atmosferin nasıl bir şey olduğunu anlamak isteyenlere, basit bir öneride bulunayım. Bir lisenin bahçesinde veya kantininde dolanırken hissedeceğiniz atmosfer ile bir anaokulunun bahçesinde hissedeceğiniz atmosfer birbirinden çok farklıdır. Atmosferlerinin farklı olması, çocukların yaşları gereği, çok normaldir. Anormal olan şey, bu iki atmosferi aynı bahçede bir araya getirmektir.

14 yaşında ki gençlerle, 6 yaşındaki çocukların aynı binada okumalarının, eğitime nasıl bir darbe vurduğunu anlamak için, binlerce kitap okumaya gerek yok. Az yada çok pedagoji bilgisine sahip olan herkes bu gerçeği bilir. Aynı bahçeyi, aynı koridorları, aynı tuvaletleri kullanmalarının açtığı yaraların bedelini ve günahını, sekiz yıllık kesintisizi eğitimi dayatan, çıkartan ve destek olan herkes, boynunda bir yük alnında bir leke olarak taşıyor.

Kişisel olarak bir hakkım var ise, ben sekiz yıllık kesintisiz eğitimi dayatanlara, çıkartanlara ve destek verenlere asla hakkımı helal etmeyeceğim.

Köye Öğretmen geliyor!

Okumak istemeyen bir öğrenciyi ikna ederek okuluna kaydeden bir okul müdürü anlatmıştı. Daha bir ay geçmeden öğrenci “Ben okumak istemiyorum. Okulu bırakıp köye döneceğim” demiş. Okul müdürü çocuğu ikna etmek için, okumuş bir insanın rahatlığını anlatmaya çalışmış. “Sizin köyünüzde kravatlı, elinde çanta ile dolanan biri yok mu? Senden onlardan biri olursun” diyecekmiş ki, çocuk “Bizim köyde hiç öyle biri olmadı!” demiş. Kendisine rol model olarak görebileceği bir öğretmen köyde yaşamadığı için, çocuk için bu örnek bir anlam ifade etmemiş.

Sekiz yıllık kesintisiz eğitim ile birlikte maalesef köylerde öğretmen kalmadığı gibi, köy okulları da atıl bir vaziyette kaldı.  Köylerde yaşayan çocukları, taşımalı eğitim işkencesiyle baş başa bıraktılar. “Köyümüze öğretmen geliyor!” cümlesi filmlere bile konu olmuş bir cümledir.

Mesleki Eğitim!

Mesleki eğitime vurulan darbenin faturasını görmeyip, sadece İmam Hatip Lisesi düşmanlığı ile konuşanların cehaletine mi yanalım, kinlerine mi acıyalım bilmiyorum? Ara eleman gücü, sanayinin can damarıdır. Bu gücüde Meslek Liseleri sağlamaktadır. İmam Hatip Lisesi düşmanlığı ile konuşanlar Mesleki eğitime vurulan darbenin ülkeye nasıl bir fatura çıkarttığının farkında bile değiller maalesef.

Küçük esnaf olarak bildiğimiz meslek grupları bile çırak yetiştirememekten şikayetçiler. Yaşadığım bölgede uzun zamandır saç- sakal traşı olmaya gittiğim kuaför bile 10 yıldır çırak yetiştiremediğinden şikayetçi oluyor.

4+4+4

Yeni sitemi geçiş sürecinde elbette bası sıkıntılar, eksiklikler olacaktır. Ancak gelişmiş ülkelerin birçoğunda buna benzer bir eğitim sistemi olduğunu da biliyorum. Çocuklar yaşlarının psikolojisine göre ve eğilimlerine göre dağılırlar gelişmiş ülkelerde.

Kötü olan bir süreçten, mükemmel olan bir sürece geçemezsiniz. Daha iyisini yapabilmek için önce iyi olanı yapmak gerekiyor. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimden kurtulmak bile iyi olana geçiş için önemli bir adımdır.

Sekiz yıllık “Kesintisiz Eğitimin” açmış olduğu büyük yaraları, sıkıntıları görmeden, 4+4+4 şeklinde ki eğitim sistemi taslağının eksikliklerini konuşanların, iyi niyetli olmadıklarını düşünüyorum.

Bir cevap yazın