Shadow

Rüyasında Cehennemi Gördü Dünyası Değişti

Şükrü aslında müslümandı. Fakat dini yaşayışında pek derinlik olduğu söylenemezdi. İbadetlerini yapsa da gönül dolusu neşe duyamazdı. Cennet, cehennemde söz açılsa bunlar kendisine bir masal gibi gelirdi. Bazen de içinden şeytani bir ses duyar gibi olurdu: “Cennet, cehennem varmış da, onları kim görmüş?” Herhalde bu şeytani sesin de etkisinde kalmış olmalıydı ki buna benzer sözleri halk arasında da söylediği olurdu.

 

Bir gün hastalandı. Ateşi yükseldi. Onu derhal hastaneye ulaştırdılar. Pencerenin önüne yatırıldı. Uzun müddet ateşi düşürülemedi. İçinde bulunduğu sıkıntılı halin de etkisiyle olacak ki sabaha karşı enteresan bir rüya gördü. Kendisi ölmüş ve cehenneme girmiş oluyor. Cehennem zebanileri kendisini şiddetli bir şekilde azarlıyorlar. Onu tepe üstü bir alevli ateş çukuruna atıyorlar. Feryad ediyor, dinleyen yok. Tepeden tırnağa bütün vücudunun derisi yanıyor. “Belki yok olur, bu işkenceden kurtulurum” diye, ümitleniyor, ancak bir anda deri yeniden yaratılıyor tekrar yanmaya başlıyor ve bu durum devam edip duruyor. Durdukça da azap çeşitleniyor ve şiddetleniyordu. Bir anda alabildiğine açlık ve susuzluk hissetmekte iken zakkum denen bir yiyecek gösteriliyor, son derece dikenli ve acıtıcı olan bu madde boğazına tıkanıyordu. Bundan dayanılmaz ızdıraplar duymakta iken kendisine kaynar su, kan, irin veriliyor, bu içtiği şeylerden bir kısmı bağırsaklarını parçalıyordu. Aslında başına gelen bu dehşet verici olaylar, Kur’an-ı Kerim’de meydana geleceği haber verilen olaylardı. Ama Şükrü bunları asılsız olaylar gibi düşünüyordu. Ancak şimdi bunu bir gerçek olarak yaşamaya başlamıştı.

 

Olayın bir rüya olduğunun farkında değildir. Gerçekten cehenneme girdiğine kesin olarak inanmaktadır. Bu ümitsizlik ve perişanlık içinde iken, birden bire derinden sabah ezanlarını duymaya başlıyor. “Ah burası dünya mı, ben ölmedim mi? Diyerek uzun zaman kendine gelemiyor. Ölmediğine, cehenneme girmediğine bir türlü inanamıyor. Gerçeği anlayınca cehennemden dünyaya gelmiş gibi seviniyor.

 

Şükrünün bundan sonraki hayatı bir velinin hayatı gibi geçti.

 

Bir cevap yazın