Shadow

Modelimiz O !

Modelimiz “O” !

 

Aziz okuyucularım bu ülke gazetesinin onuncu sayısında örneğimiz, rehberimiz Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) in vasıflarından bir demet sunuyorum okuyup onu örnek alalım inşallah. 

  • Efendimiz (s.a.v.) insanların en cömerdi idi, hediye kabul eder ve karşılığında hediye verirdi ve buyururdu ki hediyeleşin ki, kalplerinizde sevgi hasıl olsun.
  • Efendimiz yatarken sağ yanı üzerine yatar, sağ avucunu sağ yanağı altına koyardı. Dizlerini de karnına doğru çekerdi. (kalp ve ciğerler rahat çalışır)
  •  

  • Efendimiz, yemekten önce ve sonra ellerini yıkar, yemeği kendi önünden yer, yavaş ve iyice ağzında öğütür, lokmaları da küçük alırdı, iyice çiğnerdi.
  •  

  • Efendimiz, küsleri barıştırmak için çok çalışır, “üç günde fazla küs kalmak müslümana yakışmaz” derdi.
  •  

  • Efendimiz, çok cesur idi, yalnız başına ordular idare ederdi, bozulmuş olan orduya bir anda cesaret getirirdi.
  •  

  • Efendimiz, yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonrada yatmayıp sohbet etmeyi hoş karşılamazdı. (Geç yatan teheccüdü kaçırır ve sabaha kalkamaz diye)
  •  

  • Efendimiz, bir toplulukta konuşurken ayrı ayrı herkesin yüzüne bakar, herkese nasibini verip iltifat ederdi.
  •  

  • Efendimiz, ashabın arasında oturduğu zaman yer ayırt etmez, yer seçmez, nerede bir boş yer bulursa orada otururdu.
  •  

  • Efendimiz, fazilet sahiplerine alaka gösterip, ikram ederdi. Şeref sahiplerine ise, değer verip ihsan-iyilik ederdi.
  •  

  • Efendimiz, gönül yapmaya, gönül kazanmaya hatırları hoş etmeye pek düşkün olup, katiyetle kalp kırmaktan sakınırdı.
  •  

  • Efendimizin fiziki yapısının mükemmelliği gibi şahsiyeti de eşsizdi.
  •  

  • Allah (c.c.) sevdiği bütün vasıfları Resulullah’ın şahsında toplamıştır. O Allah’ın huyunu huy edinmişti.
  •  

  • Efendimiz, ben ceddim (dedem) İbrahim (a.s.) ın duasıyım. Benden önceki peygamber olan İsa (a.s.) ın müjdesiyim. Annem Amine’nin rüyasıyım buyurdu.
  • Efendimiz, simaca insanların en güzeli, ahlak yönünden de insanların en üstünüydü.
  •  

  • Efendimiz, güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi.
  •  

  • Efendimiz, iffet ve haya yönünden, köşesine çekilen bakire kızdan daha utangaçtı.
  •  

  • Efendimiz, adaletli idi, ilme çok önem verirdi. O’nun en önemli özelliği öğretmenlikti. Vefakar bir insandı. Vadinde sadıktı. Sözünden dönmezdi.
  •  

  • Efendimiz, başkalarını tenkit etmez, kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı.
  •  

  • Efendimiz, yanlış ve hoşlanmadığı bir davranış görürse “içinizden bazı kimseler şöyle yapıyor” şeklinde düzeltirdi.
  •  

  • Efendimiz, Allah’a hürmetsizlik olmadıkça, şahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun bağışlardı.
  •  

  • Efendimiz, çok affedici idi. Eline imkan geçince öc almayı düşünmez. Ancak Allah’ın yasaklarını çiğneyenlere hak ettikleri cezayı verirdi.
  •  

  • Efendimizin dürüstlükten ayrıldığı, şaka bile olsa, yalan söylediği hiç görülmemiştir.
  •  

  • Efendimiz, Ellerini yıkamadan ve “besmele” çekmeden yemeğe başlamaz. Allah’a hamd etmeden de sofradan el çekmezdi.
  •  

  • Efendimiz de gönül zenginliği, tevazu, cana yakınlık, alçak gönüllülük onda kemale ermişti.
  •  

  • Efendimiz, ölçülü olarak mizah, ve latife yaparlardı.Malayaniden, boş sözlerden hoşlanmazdı.
  •  

  • Efendimiz, önüne bakarak, gergin adımlarla, süratli yürür, fakat koşmazdı. Başkasının kapısına-penceresine bakmazdı.
  •  

  • Efendimiz, çocuklara selam verir, onları çok sever, elleriyle saçlarını okşardı, onlarla şakalar yapardı.
  • Efendimiz, ashabının işlerine yardım eder, kendi işini kendi görür, başkasına emir verip işini gördürmezdi.
  •  

  • Efendimiz, yana, sağa-sola dönecek olsa, başını çevirmez. Bütün cephesiyle vücuduyla dönerdi. Sonra yoluna devam ederdi.
  •  

  • Efendimiz, kahkaha ile gülmez, tebessüm ederdi. Yüksek sesle ağlamaz, ağladığını gözyaşları ile belli ederdi.
  •  

  • Efendimiz, bazen namazda, bazen de Kur’an dinlerken, birde ümmetinin günahlarını düşünerek ağlardı. Çocuğu İbrahim’in ölümünde merhametten ağlamıştır.
  •  

  • Efendimiz yürürken kumda izi belli olmaz fakat taşa bastığı zaman, taş altında hamur gibi yumuşar, izi taşta çıkardı.

Son Cümle: O’nun sünnetini (yaşantısını) kendisine rehber edinen kimse, hem dünyada hem ukbada (ahirette) huzur bulur, bahtiyar olur.

 

Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine olsun.

Bir cevap yazın