Shadow

Mescid-i Aksa Sempozyumu 25 NİSAN 2009

Aksa’nin Yahudileştirilmesi (Mustafa Özcan)

İsrail Filistin’in tarihi ve dini hafızasını tahrip ederek yerine kendi hafızasını ikame etmeye çalışıyor. Aslında kazıların bir tek amacı var; o da Süleyman Tapınağı’nın altyapısının ikmal edilmesi ve tamamlanması.

İsrail’in Harem-i Şerif politikası (Ali Öner)

Kurulduğu 1948 yılından bugüne değin İsrail, vaat edilmiş topraklarda Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmenin yollarını aramaktadır. Süleyman Mabedi’nin toprakları üzerinde bulunan Mescid-i Aksa altında yürütülen kazılarla mescidin temellerinin dayandığı kayalar tahrip edilmekte ve kendiliğinden çökmesi hedeflenmektedir.

Yıkımın eşiğindeki kutsal kent: Kudüs (Turan Kışlakçı)

İslam dünyası özellikle Kudüs’ün demografik ve mimari yapısını iki asırdır altüst eden ve Mescid-i Aksa’yı yıkmayı hedefleyen İsrail’in acilen durdurulması için girişimlerde bulunmalıdır.

Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya yapılan Siyonist saldırının önüne geçebilmek için İslami Basın Derneği, tüm medya organlarına çağrı yapan farklı bir kampanya başlattı.

Kampanyanın Hedefleri

Derneğin yayınladığı bildiride bu yeni kampanyanın hedefleri şöyle sıralanıyor:

 1- Genel anlamda Filistin meselesi, özel anlamda da Kudüs ve Aksa Mescidi’ne verilmesi gereken önemin vurgulanması ve meseleye güncel boyutun tekrar kazandırılması.

2- Kudüs’ün Yahudileştirilmesini ve İslami kimliğinin silinmesini hedefleyen Yahudi komplolerin ortaya konması.

3- Aksa Mescidi ve diğer İslami değerlerin kutsallığına uzanan Yahudi saldırı ve kazılarının keşfedilmesi.

4- Kudüs sakinlerinin desteklendiklerinin vurgulanması ve kendilerine tüm yollarla destek sunma daveti yapılması.

5- Özellikle Kudüs meselesinde tavizi ya da hoşgörüyü öngören barış anlaşmalarına ya da projelere karşı dikkatli olmak.

6- İslami olmayan çözümler yerine billur İslami görüşün kullanılması. 

Bildiri Metni  

Uluslararası İslami Basın Derneği’nin ‘Kudüs İçin Gazeteciler’ kampanyası çerçevesinde yayınladığı bildirinin metni ise şöyle:

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun. Salat ve selam peygamberlerin ve gönderilenlerin sonuncusuna olsun.

Sonra: Yahudi düşman, Filistin halkına karşı en iğrenç zulüm ve baskı yöntemlerini kullanmaktadır. Aynı şekilde Kudüs’ü de yahudileştirmeye ve İslami kimliğini silmeye çalışmaktadır. Ehlini sıkıştırmakta, haklarını gaspedip onları göçe zorlamaktadır. Bütün küstahlığı ve zorbalığıyla El-Aksa Mescidi’nin kutsallığına, İslamın mukaddesatlarına ve tarihi anıtlarına saldırmaktadır. Yahudi düşman dünyanın gözleri ve kulakları önünde ehlimizin kalanının da köklerini mübarek topraklardan kazımak için vahşi kuvvetlerini toplamaktadır.  

Genel olarak Batı’nın özel olarak da Amerika’nın Yahudi düşmanın suçlarına ortak oldukları bir vakitte Ribat topraklarında bazı Müslümanların kardeşlerini yalnız bıraktıklarını, meselelerine destek olmada ve mukaddesatlarını korumada yetersiz kaldıklarını görüyoruz.  

Bazı Arap basını, bu suçlar karşısında utanç verici sessizliğe, bilincin ortadan kaldırılmasına ve gerçeklerin saptırılmasına, ümmetin önemli meselelerinde cehalet içinde bırakılmasına ortak olmaktadır. Ne yazık ki bu basın organları, ümmetin gerçeğinden ve asil beklentilerinden oldukça uzak, yüzeysel ve önemsiz gündemler oluşturmakla meşguldürler.    

Şerefli Gazetecilere Büyük Sorumluluk Düşmektedir 

İşte bu noktada şerefli basın mensuplarının üzerine Yahudi komplolerini ortaya çıkarma, ümmet saflarında bilinçlenmenin yenilenmesi rolü düşmektedir. Ciddi medya, ümmetin gerçek nabzı ve onun adına konuşan sadık dilidir. Onun sıkıntılarını yaşar, beklentilerini ve umutlarını ifade eder.  

Bizler tarihimizin bu kritik döneminde her zamankinden daha çok koalisyona, safların birleştirilmesine ve ayrılıkların giderilmesine ihtiyaç duymaktayız. Kudüs meselesi, belki de ümmetin en çok üzerinde birleştiği meseledir. Gazeteciler ve basın mensupları, Kudüs’teki ehlimizin zafer bayrağının kaldırılması ve Kudüs’ün korunması ve Siyonist proje karşısında halkları tek saf olmaya davet etme yolunda Müslüman kamuoyunun birleştirilmesine en mukadder kimselerdir.  

Bu nedenle İslami Basın Derneği, özellikle gazeteciler arasında ‘Kudüs İçin Gazeteciler’ kampanyasının başlatılmasını; gazetecilerin kamuoyu üzerindeki büyük tesirine ve kamuoyuna önderlik edebileceğine inancı nedeniyle uygun gördü. Bu kampanyanın sloganını ise Allahu Teala’nın ‘Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz’ (Al-i İmran Suresi, 187) ayeti yaptık. Tüm içtenliğimizle basının Kudüs’teki kardeşlerimizin güçlü destekçileri ve Aksa Mescidi davasının samimi yardımcıları olacağına inanıyoruz.   

Kalemle Cihad En Büyük Cihadlardandır   

Bizler, birçok gazetecinin Siyonist-Amerikan projesine karşı koymak için büyük çaba harcadıklarının farkındayız. Onlar sel tufanının önünde bir bariyer oluşturdular. Ancak bizler daha fazla özveri ve dinçleşme bekliyoruz. Ve herkesi ciddi anlamda ayaklanmaya ve bu kampanyaya katılmaya teşvik ediyoruz. Kalemle cihad Allah resulünün (sallallahu aleyhi ve sellem) dediği gibi en büyük cihadlardan biridir: ‘Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin.’  

Evet, genel olarak Filistin, özel olarak da Kudüs ve Aksa Mescidi hakkında yüzlerce makaleler, analizler, gazete araştırmaları yazıldı. Ancak olaylar canlılığını koruyor. Zorluklar yenileniyor. Başarılı bir gazeteci, fikir gücü ve yenileme teklifi arasında çekici bir uslüb kullanarak yenilikçi bir çözüm üretebilir. Hatta taşıdığı mesajı okuyucunun bilincinde mevcut olur. Ona inanır, onunla etkileşim kurar ve onun için çalışır.  

‘Kudüs İçin Gazeteciler’ kampanyası, Kudüs’ün ve Aksa Camisi’nin kurtuluşu için ciddi bir destek sunulması, çabaların birleştirilmesi, hakk sözün yükseltilmesi ve maksadın gerçekleşmesi için televizyon kanallarında, radyolarda, elektronik sitelerde ve diğer basın kuruluşlarında çalışan tüm basın mensuplarına yönelik bir davettir. 

Ahmet Bin Abdurrahman El-Soyan

İslami Basın Derneği Başkanı

El-Beyan Dergisi Baş Editörü

 

 

  

Derneğin yayınladığı bildiride bu yeni kampanyanın hedefleri şöyle sıralanıyor:

Bir cevap yazın