Shadow

İslam’da Tebliğ ve Davet Metodu

Aziz okuyucularım, yer yüzü insanlık için bir üniversitedir. Bu üniversitenin tek Kitabı Kuran-ı Kerimdir. Bu üniversitenin rektörü Hz. Muhammed (s.a.v)’dir. O haliyle yaşantısıyla ve sözleriyle Kuran-ı anlatmış, yaşamış ve tefsir etmiştir. İlk müfessir O’dur.

 

Ashab-ı Kiram Tabi’in (Ashaba yetişenler), İmamlar,müctehidler ve mürşidler bu üniversitenin öğretim üyeleridir. Kainat ise bu üniversitenin laboratuarıdır. Bütün Müslümanlarda bu üniversitenin talebeleri-öğrencilerdir.

 

Şu halde İslama insanlığı davet-çağrı müslümanlar arasında devam etmeli, her mümin kendisini sorumlu addetmelidir.

 

Bu davet iki şekilde olur:

 

a-Hal lisanı ile, yani bütün yaşantısı ile örnek insan olmalı

b-Kal lisanı ile, yani dil iledir ki bu da üç türlüdür

 

1-İnzar (uyandırmak, sakındırmak, haber vermektir)

2-Davet (çağırmak, seslenmek, uyanmaktır)

3-Tezkir (hatırlatmak, nasihat etmek, iyiyi kötüden ayırmaktır) 

 

Bu davet ve anlattıklarımız etrafımızın uyanmalarına kafi gelmiyorsa, üç ihtimal vardır:

 

a-Biz gereği gibi anlatmıyoruz. Onların anlayacağı seviyeye inemiyoruz.

b-Hitap ettiklerimiz bizi anlayacak seviyede değillerdir.

c-Allah’ın takdiri ne yoldadır, bilemeyiz.

 

Sevgili okuyucularım, şu bir gerçektir ki İslam dinini öğrenmek, anlamak, yaşamak ve yaşatmak için teşvik etmek bizim vazifemizdir. Fakat hanımımız, çocuğumuz ve anamızda olsa başkalarının islamı öğrenip yaşamaları, Allah’ın takdir edeceği bir şeydir. Davetin- tebliğin etrafımız üzerinde tesiri vardır fakat mutlak değildir. Nuh (a.s)’ın oğluna tesiri olmadığı gibi… İnsan fıtratı kolay kolay değiştirilemez fakat fıtrata istikamet verilir.

 

Tasavvuf’ta da nefs öldürülmez terbiye edilir denmektedir. Nice faziletli insanların çocukları içinde, faziletsiz kimseler çıkmış, nice faziletsiz insanların arasından faziletli evlatlar meydana gelmiştir. 

 

Kardeşlerim yüce Kuran-a bir kulak verelim.

 

“Hakikat sen (Habibim) her istediğin sevdiğin kişiyi hidayete erdiremezsin. Fakat Allah’tır ki, kimi dilerse ona hidayet verir ve o hidayete erecekleri daha iyi bilendir.” (El-Bakara:56.ayet)

 

“Onlar o kimselerdir ki hidayeti bırakıp dalaleti (doğru yolu bırakıp sapkınlığa) satın almışlardır.” (El-Bakra:16. ayet)

 

Diye biliriz ki İslami tebliğde, Allah yolunun davetçisi, Hakk’ı görmeyenlere Hakk’ı gösterecek, hakikati duymayanlara duyuracak, muhatabın ruhunu serinletecek, doyurucu sevdirici sözlerle irşat edecektir. Asıl görevimiz, kullarına Allah’ı sevdirmek Allah’ın dinini Allah’ın kullarına ulaştırmaktır. Allah hiçbir peygambere niçin tesir ettirmedin diye sormaz, niçin tebliğ etmedin diye sorar.

 

Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.  

Bir cevap yazın