v İnsan ömrü anılmaya değmeyecek kadar kısadır. Hüner, onu iyi hallerle hizmetlerle bereketlendirebilmektir.
v Müslüman’ın koşmasının, çalışmasının iki yönü var: Dünyada rahat etmek ve hizmet bırakıp âhiretini kazanmak.
v Çalışma ve atılımlarında geçmişten güç alarak yürü; çünkü kökünü inkar eden dal hiçbir zaman meyve vermez.
v Kendini daima fikren ve rûhen yenile, çünkü her şey, kendini yenileyerek canlı kalır ve varlığını sürdürür.
v Yücelik istersen alçak gönüllülüğü seç; çünkü, yücelik damına çıkmak için, tevâzûdan başka merdiven yoktur.
v Her sabah işe başlamadan evvel, masanızı düzeltmeyi âdet edininiz. Çünkü muvaffakiyetin ilk şartı intizamlı olmaktır.
v Çalışma ve âile hayatında fikren anlaşma sadece dirlik düzenlik; ruhen anlaşma ise huzur ve saâdet getirir.
v Hiç unutulmamalıdır ki dozer yürürken altındakini ezer, ama tekerleği yumuşak olan otobüs kadar yol alamaz.
v Hiç bir şeye inanmayan, kimseye itimat etmeyenin sonu bahtiyar olamaz; çünkü; ” iman hem nûr hem de kuvvettir.”
v Duâ, hatıra hayale gelmeyen felaketlerden koruduğu gibi, kötü olacak işleri iyiye tebdil eder, değiştirir.
v Niyetimizde muvaffak olmak için, hem iman, hem de kuvvet gerekir. Yani madde ile mana, at başı gitmelidir.
v Başkalarının felaketinden hisse kapanlar, geçmiş musibetlerden ders alanlar, cidden bahtiyar insanlardır.
v Yükselmenin merdiveni beş basamaktır: İyilik, doğruluk, çalışmak, bilgi sahibi olmak ve sevmesini bilmek.
v Ümit, başarının anahtarıdır. Yoksulluğun çamurunda çürümeyen ümit, her zaman başarının kaynağı olmuştur.
v Milletlerin yükselmesinde, millet fertlerinin gaye ve hedef birliğine vararak çalışkan olmaları şarttır.
v Bir işe öfkeli ve sinirli iken karar verme. Bekle, öfken geçsin; zira, “öfke ile kalkan zararla oturur.”
v Üzüntü rûhu paslandırır, faaliyet madene ancak parlaklık verebilir. Sen de faal ol ki üzüntünü unutasın. “Nerede hareket, orada bereket.”
v Fuhuş ve müstehcenlik er-geç milletleri batırır.
iffet ve hayâ da onları bugün olmasa yarın kalkındırır.
v Doğru ol, doğru söyle; Üzüntü getiren doğru, sevindiren yalan ve dolandan daha iyi ve daha mükemmeldir.
v Gerçek civanmert, kötülüklere iyilikle mukabele eden, gerçek kuvvetlide hevâ ve hevesini aşan insandır.
v İlerlemek için harekete geçmek kafi değil, hangi istikametten harekete geçileceğini de bilmek gerekir.
v Düşünce ve sözlerin doğru, hareketlerin güvenilir olsun. O zaman saadet ve bütün nimetler sana gelir.
v Bir gülümseme, bir tebessüm bir şeye mal olmaz, bir külfeti yoktur, fakat insana çok şey kazandırır.
v Elin kârda, dilin ikrarda, gönlün Allah’ta olsun. Her şeyin üstesinden gelirsin, gönlün de şen olur.
v Kurtuluşun üç yolu vardır: Allah’tan korkmak, helal rızkı aramak, doğru yolda yürümek, dürüst olmak.
v Arzusu âhiret olup, âhiret için çalışana, Allah u Teâlâ, dünyayı hizmetçi yapar, peşinden koşturur.
v Hakkı tavsiye edenler, hizmet gayreti güdenler, Onun yolunda gidenler, saadet ve kurtuluşa ererler.
v Muvaffakiyetlerinle mağrur olma. Bil ki gurur, gelecekteki muvaffakiyetle-rinin en büyük düşmanıdır.
v Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir. Adaletsizliği bir yangından daha çabuk ve daha acil önleyiniz.
v Servet edinemedim diye üzülmeyin; çünkü, mert kişi parasız bile olsa onun şerefi var ya, o kafidir.
v Muvaffak olmanın sırrı, sabır ve azimdir. İnsan bazı zorluklara katlanırsa huzur ve rahata kavuşur.
v Yaşamak istiyorsan ölümden korkma. Ölümü korkunç yapan insan aklıdır. Yalnız, ölüme hazırlıklı ol.
v Yaşantımızda güven sağlamanın en iyi yolu, bir şey yapmak ve ne olursa olsun o şeyi iyi yapmaktır.
v Allah’a (c.c.) secde ettiğin yüzü, başkalarına karşı zillete düşürmemeye gayret et, aziz olursun.
v Etrafındakilerden daha üstün olmayı isteyen kimse, kendisini başkalarından daha aşağı görmelidir.
v Çok zaman şeref, şöhret uğruna feda edilir. Aklı eren şöhreti atar, haysiyet ve şerefini korur.
v Akıllıdan bir kaç adım daha ileri akıllı, başkalarının akıl ve düşüncelerine de değer verendir.
v Babaya, mala, sıhhate güvenme, onların yokluklarını düşünerek, kendini ona göre hayata hazırla.
v Kahkaha ile gülmeyi terk eden kimsenin toplum içinde saygınlığı artar, hürmet ve iltifat görür.
v Sıhhatli olmak istiyorsan, acıkmadan yemek yeme. Yerken de tamamıyla doymadan yemekten el çek.
v Sakın kibirli olma, kibirli insan sarımsak kokan ağız gibidir. Herkesi kendinden uzaklaştırır.
v Söylenecek bir şeyiniz yoksa, dilinizi tutmalısınız; Çünkü dil aslandır bıraktın mı parçalar.
v Asıl başarı, merdivenin basamaklarını üçer dörder değil, teker teker terazileyerek çıkmaktır.
v İyi padişahlar ve iyi idareciler geçmişten güç alarak gelecek için tedbir alır ve ilerlerler.
v Her arzu ettiğimiz şeyin olmaması, bizi olgunluğa doğru götürür, kemâlât böyle elde edilir.
v Aziz vaktini sakın kahve köşelerinde geçirme, çünkü kahvehaneler yaşayan ölülerin mezarıdır.
v Eğer cihanda nam salıp, şöhret kazanmak istiyorsan, işlerinde ve hareketlerinde sebatkar ol.
v Bir dert ve musibet geldiğinde sabrı kendine rehber et, o zaman o işin üstesinden gelirsin.
v Paranın parayı çektiği gibi, güzellikler güzellikleri, çirkinlikler de çirkinlikleri çeker.
v Dışa aldanma, her şeyin özü vardır. Eğer dış görünüşe kapılırsan, hasmına çabuk yenilirsin.
v Güçlü ordusu ve modern silahı olmayan devlet, sulh, sükun, huzur ve barış içinde yaşayamaz.
v Ahlâken ve ruhen çökmüş bir millet, ancak terbiye ve insan yetiştirme yoluyla kurtulabilir.
v İlim yolunda çalışan iki dünyayı da elde eder. Yeter ki azimli, sabırlı ve sebatkâr olsun.
v Herhangi bir işe başlarsan önce sonunu düşün. Sonu düşünülmeyen işler insana zarar getirir.
v Hakikî cesaret, körü körüne ölüme atılmak değil, hayatın müşkülleri ile mübareze etmektir.
v Maddî ve manevî sahada muvaffakiyet, çalışma ve hareketlerinde ciddiyeti elden bırakmamakla olur.
v Başarı elde edebilmek için, hayattaki esas gayenizi tespit ediniz, sonra o işe başlayınız.
v Başarıya ulaşmak mı istiyorsun? O halde daima Allah’ın yolundan git, doğruluktan ayrılma.
v Başarıya sormuşlar: “Nereden geliyorsun?” cevap vermiş, “azim ve sebat denilen ummandan.”
v Kişiye ağız tadı gönüllerden gelir. İster şah ol, ister fakir, ister acı ye ister tatlı.
v Kişinin insanlığı iki şeyledir; biri kalbi diğeri lisanı; çünkü dil kalbin tercümanıdır.
v Yükselmek ve güçlenmek için durmadan okumak, durmadan çalışmak gerekir. Yoksa, başka çıkar yol yoktur.
v Hayatta daima tebessümlü olunuz; çünkü her tebessüm, ömre eklenen bir hayat ve sıhhat kaynağıdır.
v İstekli ve dikkatli olan bir kimse, merdivene ayağını koyarsa, çok yükseklere çıkabilir.
v Fikir bakımından anlaşma, dirlik düzenlik; rûhî yönden anlaşma huzur ve saâdet getirir.
v Yüce Allah (c.c.) İslâm’a aşk ile bağlı olanı yüceltir. Muhabbet duymayanları alçaltır.
v Lüzumundan fazla yemeği terk eden kimsenin sağlığı korunur, ibadete karşı hevesi artar.
v Susmak, size ağırbaşlı bir elbise giydirir, sonunda mahcubiyet ve özür dilemeden korur.
v Çalışmak hayatın en mühim bir şartıdır. İnsanlık refaha ancak bununla ulaşabilecektir.
v Tatlı dilin ve güzel yüzün büyüsünü bilmek, akıllı bir insanın muvaffakiyet silahıdır.
v Dünyada huzur ve saâdet bulmak isteyen kişi şükre, sabra ve tevekküle devam etmelidir.
v İnsan hayatın zorlukları ile daha iyi mücadele etmesini öğrenirse, üzüntüsü de azalır.
v Felaket ne kadar büyük olursa olsun, cesaretini kaybetmeyen insan onu mutlaka yener.
v Bir iş hususunu müşavere ederken, bir senden büyüğü, bir de senden küçüğü dinle, sor.
v Bir toplumun saâdet ve huzûru, fertlerin bilgi ve fazîlet sahibi olmalarına bağlıdır.
v Unutma ki güçlüğü kolaylık, sa’yi tevfik, karanlığı aydınlık, sabrı zafer takip eder.
v Yüksek bir dağa çıkmak güçlüğünden kaçınırsanız güzellikleri tam olarak göremezsiniz.
v Hayat, çalışkanları başının tacı yapar. Tembellik ise geleceği zehirden de acı eder.
v Gayesizlik bir derttir, ümitsizlik bir yara,/ insanlığa hizmet et, sen de bir işe yara!
v Kurtuluş istiyorsan dilini tut. Çok konuşanların göğüsleri içinde kalpleri hastadır.
v Bir adama fikir tarzına göre değer biçme. Onun değeri, hareket tarzına göre değişir.
v Kendisinden yaşlıların tecrübelerinden faydalanmayı bilen kimse çabuk bahtiyar olur.
v Eğer doğruluktan ayrılmazsan, düşmanına sana hücum etmek fırsatını vermemiş olursun.
v Bir işte yenilgiye uğrayınca umutsuzluğa kapılmayınız, yeni başarılar elde edebilirsiniz.