Shadow

Düşünmek Görmektir

Düşünmek Görmektir

Düşünürlerin, düşüncelerinde rastlanan muvaffakiyetin sırlarından bir demet sunuyorum:

* Bir yıl sonrayı düşünüyorsan, tohum ek. On yıl sonrayı tasarladığında ağaç dik. Ama düşünüyorsan yüz yıl ötesini, halkı eğit o zaman. Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın. Eğitirsen milleti, yüz kere olur bu ürün. Birisine bir balık verirsen, doyar “bir defalık”: Balık tutmasını öğret ki, doysun ömür boyunca.(Çin Şiiri)

* Neşeli insan vazifesini iyi yapar, kolay kolay yorulmaz. Güç işleri başaracak kuvveti kendinde bulur. Neşeli insanların kendilerine güvenleri bundan gelir. İmanın neşesini tadan hayattan zevk alır. Hayatı yaşamaya (ahireti kazanmaya vesile olduğu için) değer verir. Neşesiz insana hayat bir elemdir. Ve aşılması zor müşküllerle doludur. Evde, ailedeki geçimsizlik insanı neşesiz yapar.

* Neşeli bir kalp çok yaşar, neşeli bir kalp en güzel devâdır. Bazı doktorlar hastalarına neşeyi, ilk ilaç olarak tavsiye ederler. Soğan ekmek yiyen neşeli insanların, pirzola ile beslenen neşesizlerden çok daha sağlam ve daha gürbüz olduğunu her yerde ve her zaman görebiliyoruz. Çünkü “her tebessüm, ömre eklenen bir ömür parçasıdır,” neşe ise en iyi vitamindir.

* İnsana yalnızlığı ve can sıkıntısını unutturan en güzel yollardan biri de, başkaları ile meşgul olmaktır. Hayatta pek çok kimseler “mes’ud olmak için mes’ud etmeli” düsturunu tatbik etmek suretiyle saadetin yolunu bulmuştur. “Mutlu olmanın yolu başkalarını sevindirmekten geçer.” Bu şekilde yaşayan insanı tatlı bir huzur kaplar.

* İnsan değer kazanmak için cömert olmalı. Çünkü cömerdin yüzü nurlu olur, perhizli hastalığa yakalanmaz, evinde ve dükkanında hırsızlık olmaz, kendisine ruhi sıkıntı gelmez, düşmandan zarar görmez, kötülüğe maruz kalmaz. Evinde daima neşe ve saadet olur, dünyada ve âhirette memnun ve mesrur olur.

* İşlerinizde başarı elde etmenin en önemli noktalarından biri de soğukkanlı davranıp sabırlı olmaktır. Hayatta en sabırlı olunması gereken işlerden biride eğitimdir. Soğukkanlılığı bırakıp ceza vermek manasızdır. Sinirli zamanınızda yanlış hareket edeceğimizi hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıyız.

* Dinimiz, İslam’da, insan eğitiminde baskı, cebir, zorlama olmadığına ve bu yolla bir netice elde edemediğimize göre, gerçek başarı, insanlara bir fikri ve davranışı, vicdanen benimsetmek ve gönülden sevindirmekle elde edilir. Zora dayalı kabuller ise, başarı gibi görünse de geçicidir, sonuç alınamaz.

* Ne yapıp edip, aldığımız işe lâyık olmamız şarttır. Bazı kimseler vardır ki, sahip oldukları makâmın şânını, şerefini yüceltirler. Bazıları da varır ki işgal ettikleri makamın heybetini gasp ederler. Öyle ise bir makamın şerefi, onu temsil edenin şeref ve liyakati nispetindedir.

Bir cevap yazın