Shadow

Ay: Kasım 2012

Birliğin Önemi

101 Kıssa
Birliğin Önemi Bir aslan, dört öküzün otladığı bir çayıra gelmiş, öküzleri epeyce bir süre takip etmiş, birçok defa onlara hücum etmek istemiş, ama bir türlü isteğini yerine ge­tirememişti. Çünkü öküzler dışarıdan gelecek bir teh­likeye karşı hazırlıklıymışlar. Çayırın sakinleri, sırt sırta vererek boynuzları dışarı gelecek şekilde otlayarak, gü­ven içinde hayatlarını sürdürmekteydiler. Aslan, kaç kere hücuma teşebbüs etmişse de, hep bu uçları ok gibi sivri boynuzlarla karşılaşmış. Bunun için de, hücumundan vazgeçip geri dönmek zorunda kalmıştı. Nihayet bir gün öküzlerin dostluğu bozulmuş. Ara­larında müthiş bir kavga başlamış. Birbirleriyle dövüş­müş, boğuşmuş, boynuzlaşmış ve sonunda da birbir­lerinden ayrılmışlar, her biri çayırın başka bir köşesine çekilerek tek başlarına otlamay...

Baba Nasihatı

101 Kıssa
Baba Nasihatı Sahabe-i Kiramın büyüklerinden olan Kays İbn-i Asım, ölümünden önce bütün çocuklarını toplayarak onlara şu nasihatte bulundu: - Her şeyden önce Allah’ı gücendirmekten sakınınız. - Büyüklerinize saygılı olunuz. - Malı, şerefinizi korumak ve iyilik yapmak için kaza­nınız. Daha sonra da beraberinde getirmiş olduğu birbirine bağlı otuz oku çocuklarına vererek “bunu kırınız” dedi. Evlatlar toplu halde bunları kıramayınca, okları çözüp dağıttı. Bu defa; teker teker verip kırmalarını isteyince, çocuklar bunları kolayca kırdılar. Bunun üzerine çocuk­larına hitaben; “İşte siz de böylesiniz. Toplu olursanız kırılmaz ve yıkılmazsınız. Bölünürseniz zayıflar, yok olur gidersiniz. ” dedi.

Karıncadan Alınan Ders

101 Kıssa
  Karıncadan Alınan Ders Hafızlığa çalışan bir öğrenci derslerini yapamıyor, öğrendiklerini bir türlü ezberinde tutamıyordu. Bıkmış usanmıştı, sonunda köyüne kaçmaya karar verdi. Uzakta olan köyüne giderken bir ara yorulduğu için bir taşın üstüne oturup dinlenmeye koyuldu. Bir de ne görsün. Bir karınca kaygan dik bir kaya parçasından yu­karıya doğru tırmanıyor. Tam tırmanışa geçince geriye doğru yuvarlanarak düşüyor, tekrar başlıyor, yine düşü­yordu. Karıncanın bu hali öğrencinin dikkatini çekti. Say­dı, tam yirmi dokuz defa yuvarlanan karınca, otuzuncu seferde tırmanıp kayanın tepesine çıkmayı başardı. O anda öğrencinin beyninde şimşekler çaktı. “Ben karınca kadar da mı olamayacağım? Ben de bir ayeti yirmi dokuz defa okur ezberleyemez isem, otuzuncuda ezberlerim.” Diye düşünerek geri d...

Demircinin Duası

101 Kıssa
Demircinin Duası Horasan Valisi Abdullah Bin Tahir çok adil idi. Askerle­ri birkaç hırsızı yakaladı. İçlerinde bir de demirci vardı. O kaçmıştı. Çünkü suçsuzdu. Fakat onu da Nişabur’da yakalayıp zindana attılar. Demirci abdest alıp iki rekât namaz kıldı. Ellerini açıp; ”Ya Rabbim, günahım olma­dığını ancak sen biliyorsun. Beni zindandan ancak sen kurtarabilirsin. ” Diye dua etti. O gece vali bir rüya gördü. Rüyasında valiye dört kişi gelip tacını, tahtını, alt üst etmişti. Vali uyandı. Çok ra­hatsız olmuştu. Hapishane müdürünü çağırdı. “Hapiste bir mazlum mu var?” diye sordu. Müdür, “Bilmem, yal­nız biri var, namaz kılıp gözyaşları ile dua ediyor” dedi. Vali hemen o demirciyi çağırtıp özür diledi, helalleşti ve bin gümüş para hediye etti. “Bir dileğin olur ise bana gel” dedi. Demirci; ...

Çadırda Büyüyen Kadının İkazı

101 Kıssa
Çadırda Büyüyen Kadının İkazı Meşhur âlimlerden Beyzavi, yıllarca medrese tahsili yaptıktan sonra yedi, sekiz cilt kitap yazar. Bu kitapları alarak hükümdarın huzuruna çıkmak üzere yola revan olur. Günlerce gittikten sonra, yolda rastladığı bir kabi­le reisinin çadırına misafir olur. Uzun bir ilmi sohbetten sonra kabile reisinin karısı: - “Oğlum sen nereden gelip nereye gidiyorsun?” diye sorar. Gazi Beyzavi, Horasan’dan geldiğini, hüküm­darın huzuruna çıkmak için yola koyulduğunu söyler. Daha sonra aralarında şöyle bir konuşma geçer: - Şu kitapları yazdım bunları hükümdara gösterip bi­raz yardım ve ihsan isteyeceğim. - Oğlum sen “Fatiha” suresini biliyor musun? - Kitap yazan kimse ”Fatiha”yı bilmez mi? - Öyle ise oku! Beyzavi okurken dördüncü ayete geldiğinde kadın; - Bunun manas...

Madde Bağımlılığınız Yok mu?

Serdar Çil
Madde Bağımlılığınız Yok mu? Madde bağımlılığını kötü ve zararlı maddelere bağımlılık olarak algıladığımız için benim hiç kötü huyum yok diyenlere gülsek mi, ağlasak mı? Ev bağımlılığı, 3 çeşit yemek olmazsa sofraya oturmam bağımlılığı, otomatik vites araba bağımlılığı, günde seyredilecek 2 dizi bağımlılığı, haftada 2 maç izleme bağımlılığı, Türk lirasını dolara çevirip borsayı saat saat takip etme bağımlılığı, en kalitelisinden eşya bağımlılığı, tatil bağımlılığı, rüşvet alıp verme bağımlılığı… Örnekleri çoğaltmak çok kolay. Herkes kendi bağımlılıklarını lütfen alt alta yan yana bağımlasın.  Benim madde bağımlılığım yok diyenler bu saydıklarımız soyut bağımlılıklar mı, ilk başta birçoğu için ne var bu bağımlılıklarda diyebilir. 2000’li yıllardan itibaren bize dikte edilen yeni hayat anla...